Ülke futbolu olarak son yıllarda çağ dışı kalmaya başladık. Değişen futbol endüstrisine ayak uyduramadığımız gibi eskiye göre de geriye gidiyoruz. Yapılan onca transfer, verilen onca emeğe rağmen yine de bir adım öne gitmiyoruz. Ama daha elverişsiz liglerden olaylara daha farklı bakanlar ve yüz milyonlar kazananlar var. Gelin onlardan birisi olan Dinamo Zagreb’i beraber inceleyelim.
Dünya üzerinde transfer başarısı denilince aklımıza Benfica, Porto veya Salzburg gibi takımlar geliyor. Aldıkları ya da yetiştirdikleri oyuncuları dünyanın çeşitli kulüplerine yüksek bedellerle gönderiyorlar. Ancak buralarda hiç bilmediğimiz Dinamo Zagreb de en az bu kulüpler kadar başarılı bu konuda. Son 5 yıldaki transfer verilerinde çok net göze de çarpıyor. 2020 yılında 15 milyon euroluk satış yaparken 10 milyon euro da harcamışlar. 2019 yılında rakamlar daha dikkat çekmeye başlıyor. 33 milyon euroluk satış yaptıkları 2019’da sadece 6 milyon euro harcıyorlar. Gelelim 2018 yılına. 2018 yılında 32 milyon euroluk satış yapan Zagreb ekibi kasasından sadece 6 milyon euro çıkarıyor. 2017’de de durum farklı değil. 22 milyon euro kazanan Dinamo Zagreb sadece 1.3 milyon euro harcıyor. Ve son olarak 2016 yılı. 41 milyon euro kazanan Hırvat ekibi sadece 4.5 milyon euro harcıyor. Josko Gvardiol’ün de sezon sonu 16 milyon euro bedelle Leipzig’e katılacağını düşünürsek 5 sene içerisinde elde ettikleri kar tamı tamına 132 milyon euro. Bakın kardan bahsediyorum sadece satıştan değil. Liginden takım say desen sayamayacağımız bir ligden, oyuncu söyle desen söyleyemeyeceğimiz bir takım 5 senede 132 milyon euro kazanıyor. Marko Pjaca, Dani Olmo, Filip Benkovic, Marko Rog en yüksek bedelli satıkları isimler.(En yüksek bedelle yapılan transfer Marko Pjaca’nın Juventus’a transferi, 23 milyon euro) Hali hazırda daha transfer olması beklenen Dominik Livakovic (değeri 12 milyon euro), Lovro Majer (değeri 10 milyon euro), Mislav Orsic (değeri 7.5 milyon euro) ve Bruno Petkovic(değeri 11 milyon euro) gibi 4 oyuncusu da kadrosunda bulunuyor. Hırvatistan Ligi temsilcisi olmalarına rağmen çok ciddi bir satış bu. Aslında bir bakıma da Türkiye’de hep denilen ‘’Türkiye’deki oyuncuya bu kadar ödemezler.’’ algısının da tam karşıtı bir durum. Dikkat çekilmesi gereken nokta bunu nasıl yaptıkları. Şampiyonlar Ligi’ne 3 yılda bir anca katılan bir takım son 5 yılda Real Madrid’den bile fazla kar etmiş. Futbolun giderek değiştiğini, daha ekonomik bir hale dönüştüğünü düşünürsek Dinamo Zagreb, bunu en iyi anlamış ve buna uygun devam eden kulüplerden bir tanesi bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere. Oyuncu alıp geliştirerek satmayı alışılmış hale getirmişler. Diğer saydığım takımlar arasında çok uçuk ücretlerle satılmadığı için söylenmeyen bir takım olmalarına rağmen çok büyük işler yapıyorlar. Kazandıkları parayla ciddi transferler yapmak yerine ihtiyacını alıp gerisini kasasına koyuyor. Ciddi bir planlama, sistem ve düzen var.
Bu planlama ve düzeni ülkemize en yakın zamanda getirmemiz gerekiyor. Yoksa yazının başında bahsettiğim çağ dışı kalma durumu geri dönülemez noktalara gelecek. Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı, Avrupa’da başarıyı hayal eden takımlarımız zaten başarması çok çok zor olan bu başarıları bir daha eskisi kadar dahi bulamayacak. Umarım bir gün bu saydığımız takımların arasında kulüplerimizin yaptıklarından da bahsederiz. Çok geç olmazsa tabii 🙂