Bu Güzel Havalar

    Baharın şairleri vardır, yarı hüzünlü şiirleri vardır, şaşkın insan yüzlerine rastlarsınız sokaklarda. Gündüzler uzamaya, dertler azalmaya başlar her günbatımında. “Sonbahar geldi hüzün, kış geldi kara hüzün” der Turgut Uyar. İlkbahara ve yaza bağlar umudunu; şiirlerinde ılık rüzgarlar eser. Nisanlardan ve haziranlardan umutlu dalgalar köpürtür okurunun kalbine. “Sanırım ki günler hep güzel gidecek, her sabah böyle bahar.” der Orhan Veli Baharın İlk Sabahları şiirinde.

    “Ben ki her nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha aşığım.”

    İki dizeyle özetler her şeyi. Umut bir mevsim olsa adı şüphesiz ilkbahar olurdu. Yeşermeye başlayan duygular, açıkhava tiyatrosu afişleri, güzel havalar…

    “Şiir yazma hastalığım

    Hep böyle havalarda nüksetti

    Beni bu güzel havalar mahvetti.”

    Yaşadığımız ülke kalbimizi fazlasıyla yoruyor. Her şeye rağmen direnenler var, yaşanan kaosu şarkılarla dindirenler var, çekilen acıların resmini yapanlar… Sanat nasıl umut oluyorsa insana bahar da öyle kucaklıyor. Düşen cemrenin yanında şefkatler de iniyor sanki bir yerlerden. Belki de öyle olduğuna inanmak istiyoruz. Günümüzde umudun hala yaşadığına inanmak istiyoruz.

    Zor ve umutsuz zamanlarda bir şiir, bir şarkı, bir film ve bir arkadaş; umudu çıkarıp koyuyorsa kalbinden önünüze, yaşamak her koşulda hisli olmaktadır der içinizdeki ses size. Yirmi birinci yüzyıl büyük bir içsel mücadele. Hayata tutunmak için anlamlı sözler gerek bize. Yazmak nasıl iyileştiriyorsa insanı, ülke aynı hızla karamsarlaştırıyor çünkü.

  Yine baharlar gelecek ama  hüzün ve acı geçmeyecek. Biz onları kucaklamayı öğrenmedikçe. Belki şiir iyi gelir, belirsizlikler arasından kiraz çiçekleri yeşerir, kim bilir?

Ilık Şiir

bazı sokaklar çağırır insanı

aylardır beklenen hissi saklamış gibi

vurur güneş insan yüzlerine

terk eder kasvetleri güzlerine

kırışıkları aydınlatır ilkbahar

akşam gezintileri vardır ruhunda

geçmişin izleri renklenir koynunda

tadı damakta biraz hüzün kalır da

o hüznü kucaklamakta belki huzur

nisanda sohbetler derinleşir

sessizlik çoğalır his artarken gündengüne

aylardır beklenen hissi saklamış gibi

bu mevsim umuttur şairlere

insan sıcaklığı şehre iner zamanlar sonra

ince hırkaların naifliğidir yürüyüşe çıkan

tiz çığlıklar duyulur dağlardan

coşkuyu hissedenlerin haykırışıdır bu

günlüklerden anlamlı sözler dökülür

vapur düdükleri martıları güldürür

bir mevsim ki insanı

çarptığı yerden büyütür

ılık günlerde birleşir hüzünlerimiz..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir