Pandemiden dolayı ertelenmiş de olsa, 2021 Akademi ödülleri töreni, her sene olduğu gibi bu yıl da Hollywood’daki Dolby Tiyatrosu’nda, seyircili bir şekilde düzenlenecek. Hazır, törene çok az zaman kala Oscar ödülleriyle ilgili yazmak istedim.
Oscar ismi ve Akademi’nin tarihçesi
Oscar ödülleri, her yıl düzenlenen bir törenle, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından sahiplerine verilmekte. Akademi, 1 Mayıs 1927’de Los Angeles, Kaliforniya’da sinema sanatları ve bilimlerini ilerletme amacıyla kurulan bir kuruluştur. Her ne kadar ödülün orijinal adı Akademi Liyakat Ödülü olsa da bir süre sonra çoğu kişinin Oscar adını kullanması nedeniyle 1939 yıllında bu isim Akademi tarafından da resmiyet kazanmıştır. Oscar isminin nereden geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte hakkında bir kaç söylenti vardır. Bunlardan biri ise Akademi kütüphane görevlisi olan Margaret Herrick’in heykelciği amcası Oscar’a benzetmesidir. 1929 tarihinde 15 kategoride ödül verilerek başlanan Oscar ödül töreni bu yıl 23 kategoride ödül verecek.
Oscar’da ayrımcılıklar
Oscar ödülleri, her ne kadar sinema sektörünün gelişimine katkı sağlamakta olsa da Akademi üyelerinden tutun, verilen ödüllere kadar belli başlı ayrımcı tutumlar, özellikle son yıllarda daha çok dikkat çekmeye başladı. Amerika’nın büyük çoğunluğunun beyazlardan oluştuğu düşünülürse ödüllerin ve Akademi üyelerinin de beyaz çoğunluğa sahip olmasına şaşmamak gerekir. Fakat Amerika’da uzun yıllardır süregelen ırkçılık, bu ödüllere de yansımış durumda ve uluslararası büyük öneme sahip Oscar ödüllerinin, çeşitlilik barındırmaması insanları rahatsız etmekte. Oscar ödüllerinde çeşitlilik olmadığını fark etmek çok da zor değil bence. Malum, dili İngilizce olmayan bir film, en iyi film Oscar’ını ilk defa geçen sene “Parazit” ile kazanmıştı.
Bu sorunun nedeni, her ne kadar ödüllerin Amerika kökenli olması olsa da, dünya çapında yapılan böylesine bir organizasyonun daha fazla çeşitlilik barındırması gerektiğine inanıyorum. Özellikle, ödülleri belirleyenlerin Akademi üyeleri olduğu düşünülürse, üyeler arasındaki çeşitliliği arttırmak, bu süreçteki güvenilirliği arttıracaktır. Irkçılık konusunda göze batan bir diğer şey ise ödül alan ve beyaz olmayan oyuncuların çoğunluğunun stereotip karakterleri canlandırması. Oscar ödülü alan ilk siyahi oyuncu Hattie McDaniel‘ın, siyahi hizmetçi karakterini canlandırması gibi. Ne yazık ki bunun tek nedeni Oscar ödülleri ya da Akademi değil; genel olarak film sektöründe, belli başlı tiplemelerin (mesela Latin kökenli suç örgütü üyesi, siyahi hizmetçi, paraya düşkün Hintli iş adamı gibi) belli ırklarla bağdaştırılmış olması. Oscar ödülleri, sektörde büyük etkiye sahip olmasına rağmen, uzun yıllar boyunca bu stereotipleri desteklemişti. 2015’te oyunculuk ödülleri arasında hiç siyahi oyuncu bulunmamasına dikkat çekmek isteyen April Reign, #OscarsSoWhite hareketini başlatmış ve 2016’da da aynı olayın yaşanması üzerine, film sektöründeki bir çok kişi tarafından Oscar boykot edilmiştir. Bunun sonucunda Akademi, azınlık ve kadın olan üye sayısını 2 katına çıkarmıştır. Sonuç olarak, sektörde etkisi büyük ve uluslararası olan bu organizasyonun, film sektöründe çeşitlilik sağlayabilecek adımları geç olsa da atabildiğini görmek güzel. Akademi ödüllerinde ve sinema sektöründe çeşitliliğin artmasını desteklememe rağmen; din, dil, ırk farklılıklarının siyasi bir malzeme haline getirilmemesi ve sinemanın bir sanat dalı olduğunun unutulmaması gerektiğini de hatırlatmak isterim tabiki.
Bu yılki Oscar ödülleri
Netflix’ten fazlasıyla aday olması bu yıl da dikkat çekti. Geçen yıl 24 adayla katılan Netflix, bu sene 35 adayla katılarak kendi rekorunu kırdı.
2021 En İyi Film Oscar’ı adayları ise şöyle:
- Mank (Netflix)
- The Trial of the Chicago 7 (Netflix)
- Promising Young Woman
- Nomadland
- Sound of Metal
- Judas and the Black Messiah
- Minari
- The Father
Oscar törenini, 26 Nisan saat 03.00-06.00 da Digitürk’ten canlı olarak izleyebilirsiniz.